DORUKTÜRK TV

20 Ağustos 2012 Pazartesi

Bendeniz Ali Çetinkaya


  Bendeniz Ali Çetinkaya.
Sevgili evlâdım Tayyip Erdoğan ve aynı zamanda Sn. Başbakan.
Öncelikle memlekete yaptığın hizmetlerden dolayı gözlerinden öpüyorum.
Farkındayım beni hatırlayamadın.
Geçmişimle ilgili bilgiyi aşağıda yer alan ek bölümde bulabilirsin.
Kısadan hatırlatacak olursak; hani geçen gün şu Kadıköy-Kartal Metrosu'nun açılışında 10. Yıl Marşı ile göndermede bulunduğun zat var ya işte o benim canım evlâdım.
Hani dedin ya, "Türkiye'yi biz karayollarını da nereden aldık, hangi ağlarla donattık? Demiryolunu nereden aldık, hangi ağlarla donattık?
Biliyorsunuz 10. Yıl Marşı'nda geçer.
Demir ağlarla ördük falan. Neyi ördün? Hiçbir şey örmüş falan değilsin!
Ortada duranlar belliydi. Demir ağlarla şimdi Türkiye'yi biz örüyoruz..."
diye...
Ne de yakıştı sana be güzel evlâdım.
Bilirsin ki devlette devamlılık esastır. Her gelen hükümet bir öncekinin ördüğü duvarın üzerine bir tuğla daha koymakla mükelleftir.
Tayyibim evlâdım, rahmetli Özal'dan itibaren bir özelleştirme teranesi çıkarttınız, bizim ilk on yıl ve devamında yaptığımız ne varsa satıp savdınız devam eden hükümetler olarak.
Biz ki Osmanlı'nın borcunu dahi öderken, sizler hem milletinize iç borçlanma adı altında hem de ecnebi memleketlere dış borç adı altında yapılandırdınız mali tablolarınızı.
Neyse evlâdım ben yaşlı adamım, senin değerli zamanını almayayım, senin yapacak çok işin vardır.
Ne bileyim bizim dönemden kalma Halkbank'ı özelleştir, Kuleli Askeri Lisesi'ni, Haydarpaşa Garı'nı özelleştir; yap işte bir şeyler evlâdım.
Bunları yaptıktan sonra da arada bize yine giydir, rahatla,
huzura er.
Beni hâlâ hatırlayamadıysan söyleyeyim evlâdım.
Ben o geçen gün üstü kapalı küfrettiğin ecdadınım.
Hani 1939-1940 yıllarında Ulaştırma Bakanlığı yapan, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Ulaştırma Bakanı, Bakanlığı sırasında demiryolu politikasının savunucusu olan ve 1200 km demiryolunu o an ki yokluklar içinde 2. Dünya Savaşı arefesinde naçizane başaran Ali Çetinkaya'yım.
Gözlerinden öpüyorum, Binali Yıldırım evlâdıma da sevgilerimi ilet.
Sağlıcakla...

Ali Çetinkaya (Sabih Samur)
 
........................................................................................................
Ali Çetinkaya kimdir?
 
Ali Çetinkaya (d. 1878,Afyonkarahisar - ö. 1949, İstanbul) Türk asker siyaset ve devlet adamı.

I. Dünya Savaşı’nda çeşitli cephelerde üstün başarılar göstermiş bir asker; İzmir’in işgalinden sonra Yunanlıların Ayvalık' doğru ilerleyişini durduran ve Kurtuluş Savaşı’nın askeri anlamda “ilk kurşununu atan” kişi olarak kabul edilmiş bir milli kahramandır. Bayındırlık Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığı görevlerinde bulunmuş bir siyasetçi;Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Ulaştırma Bakanı’dır.

Son Osmanlı Meclis-i Mebusanı’nda, TBMM I. II., III., IV., V., VI., VII. dönemlerde meclis üyesi olarak yer aldı.

İkinci dönem Ankara İstiklal Mahkemesi başkanlığını yaptı. İzmir suikastı, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası davası gibi önemli davalara baktı. Bayındırlık Bakanlığı sırasında Ankara’daki resmi dairelerin çoğunu yaptırdı. Ulaştırma bakanlığı sırasında demiryolu politikasının savunucusu oldu.

YAŞAMI

1878 yılında Afyonkarahisar'da doğdu. Babası demirci ustası Ahmet Efendi, annesi Fatma Hanım’dır. Babasını küçük yaşta kaybetti.

Afyonkarahisar Rüştiyesi'nde ve Bursa Askeri İdadisi'nde okudu. Ardından 1898’de Harp Okulu’nu bitirdi. Devrin pek çok genç subayı gibi Balkanlar’da görev yaptı ve geleceğin ünlü subayları olan Resneli Niyazi Bey, Enver Bey, Ali Fethi Bey ile tanıştı. 1907’da Manastır’da İttihat ve Terakki Cemiyeti adlı gizli örgüte katıldı. Hareket Ordusunun 31 Mart İsyanı’nı bastırmasından sonra II. Abdülhamit’in tahtan indirilmesinde ve Alatini Köşkünde ikamete götürülürken korunmasında Muhafız Birlik Komutanı Ali Fethi Bey’in yardımcısı olarak görev aldı.

Trablusgarp’ın işgali üzerine gönüllü subay olarak Trablusgarp Savaşı’nda çarpıştı; Mustafa Kemal ile aynı cephede savaştı. Bu arada “deli” lakaplı Üstteğmen Halit Bey ile görev yapmış ama anlaşamadıkları için iki subayın görev yerleri değiştirilmişti. Trablusgarp’taki başarılarından ötürü binbaşılığa terfi etti.

I. Dünya Savaşı’nda Irak , Kafkasya ve Makedonya cephelerinde çarpıştı. Yarbaylığa yükseldi. Kut’ül Ammare’de dört ay Türk Birliklerine karşı dayananİngiliz birliğini teslim almada büyük katkısı oldu. Başarılarından ötürü Türk, Alman, Avusturya madalyaları ile ödüllendirildi.

Mondros Mütarekesi’nden sonra İstanbul’da Karakol Cemiyeti’nin kurucuları arasında yer aldı ve “Yediler” diye bilinen ilk faaliyet grubunun içinde bulundu. Anadolu’ya silah, cephane kaçırmak için uğraştı. Bu dönemde Mefharet Hanım ile nişanlanadı ve daha sonra gerçekleşen evliliklerinden “İstiklal”(1923-2011) adlı bir kızı dünyaya geldi.

İzmir’in işgalinden az önce , Ayvalık’taki 172. Alay Komutanlığı'na getirildi. 29 Mayıs 1919 Ayvalık’ı işgal eden Yunan ordusuna karşı ilk direnişi başlattı ve halkın da katılımını sağlayarak, Ayvalık Cephesini oluşturdu. Günümüzde, Ayvalık'ta Yunan işgaline karşı atılan ilk kurşunun atıldığı yer olarak kabul edilen tepede onun adını taşıyan Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait Rehabilitasyon Merkezi Komutanlığı yer alır.

Ekim 1919’da askerlikten istifa etti ve 1920’de toplanan son Osmanlı Meclis-i Mebusanı’na Afyonkarahisar milletvekili olarak girdi. İstanbul’un işgali üzerine Malta sürgünleri arasında yer alarak yurttan uzaklaştırıldı. 1921’de serbest bırakıldı ve yurda dönerek Afyonkarahisar mebusu olarak TBMM 1. Dönem’e katıldı.

1925'te TBMM'de tartıştığı Ardahan Milletvekili Halit Paşa'yı vurdu ancak meşr-u müdafaa halinde olması nedeniyle hakkında kovuşturma yapılmadı.


Ali Çetinkaya, Atatürk ile sohbet ederken.Şeyh Said İsyanı’ndan sonra kurulan ve 7 Mart 1927’e kadar görev yapan İkinci Dönem Ankara İstiklal Mahkemesi’nin başkanlığını yaptı. Mahkemenin “Üç Ali'ler” diye bilinen üyelerinden birisiydi (diğerleri; Kılıç Ali ve Necip Ali). Mahkemenin baktığı en önemli davalardan birisi Terakkiperver Cumhuriyet Partisi ‘nin Şeyh Said İsyanı ile bağlantılı görülüp kapatılmasına yol açan davadır. Bir diğer önemli dava ise Mustafa Kemal’e karşı düzenlen İzmir Suikastı ile ilgili davadır. Mahkeme bu davada Mahkeme bütün Terakkiperver mensubu milletvekillerini ve muhalefetteki etkili İttihatçıları tutuklama kararı almış; hatta tutuklananların delil yetersizliği nedeniyle serbest bırakılmasını isteyen Başbakan İsmet Bey’i de tutuklama kararı almıştır.

16 Şubat 1934'te Bayındırlık Bakanı oldu. Ankara'daki resmi dairelerin çoğu, Çetinkaya'nın beş yıl süren bakanlığı sırasında yapıldı. Bu görevi 3 Nisan 1939’a değin sürdü. Bakanlığı sırasında 1937'de Almanya'ya seyahati sırasında gerçekleşen buluşma sonucu Nazi Diktatörü Adolf Hitler'le görüşen ilk Türk Bakan oldu ve Hitler’in dünyayı bir savaş sürüklediğini tespit etti.

1939-1940 yıllarında bir süre de Ulaştırma Bakanlığı yaptı. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Ulaştırma Bakanıdır. Bakanlığı sırasında demiryolu politikasının savunucusu oldu ve 1200 km demiryolu yaptırdı.

Ulaştırma Bakanlığı’ndan ayrıldıktan sonra 1946’ya kadar Afyonkarahisar milletvekili olarak kaldı. 1946’da Demokrat Parti’ye girme teklifini reddetti, ömrünün son yıllarını İstanbul’da geçirdi.

21 Şubat 1949 tarihinde İstanbul'da hayatını kaybetti. Cenazesi, Afyonkarahisar’a defnedildi.

19 Ağustos 2012 Pazar

deneme

Benim adım Tayyip


Benim adım Tayyip.
Hiç öyle dudaklarınızı oynatmayın.
Benim için ne düşünüyorsanız iki katını iade ederim.
Nerede o oy verdiğiniz CHP'niz, MHP'niz?
Alayını dize getirdim. Paşa paşa Meclise gelmediler mi?
...
Paşa dedim de nerede o Osman Paşa'nız?
Partiyi bıraktı dernek mi kuruyor, kitaplarını orada mı satacak?
Size söylüyorum klavye kahramanları,
Bursa Nutku bozuntuları.
Sizler burada particilik dümeniyle manita kovalarken,
Başkanım diye birbirinize sarkarken, benim elemanlarım
gece yarılarına kadar ev ev dolaşıyorlardı.
Siz hâlâ makarna ve kömür edebiyatı yapın. Gülüyorum halinize.
Şimdi de halkı suçlayın bakalım; yok % 50'si inekmiş, koyunmuş, cartmış, curtmuş...
Çok güvendiğiniz komutanlarınız nerede?
Arslanlar gibi istifa ettiler değil mi?
Breh breh...
Ben size dedim benim adım Tayyip!
Ne kozunuz kaldı elinizde?
Benim sonumu Menderes'e benzetiyorlar.
Geç bunları kardeşim!
Ben tedbirimi almışım. Yakında Federasyonu da BDP ve Kürtlere bırakmadan ben ilan edeceğim. Kandil hariç her yere girerim.
Yaş, maş benden sorulur!
Masanın ortasına oturur veririm pozumu, anlayan anlar.
Evet size sesleniyorum mesajımı aldınız mı bana oy vermediğini iddia eden ikinin birleri!
İkide bir resmini paylaştığınız Ata'nızın yanından geliyorum.
"Rahat ol" dedim, "seninkiler izindeler."
Adını, fotoğrafını kullanan, kendilerine, Ulusalçı, Kemalist, Milliyetçi vb. tanımlamalarda bulunan saz heyeti arkadaşlar siz de rahat olun.
Size ait ne varsa benim.
TSK'nız, Ata'nız, Bayrağınız, Vatanınız...
Var mı beni indirecek gücünüz?
Neyse sizi meşgul etmeyeyim.
Siz buralarda memleketi kurtarın. Sözde "Efsane"lerden medet umun.
Ben sizleri yönetirken...

Tayyip Erdoğan
Federal Anadolu Devleti Başkanı


Facebook Yorumları:



Gülden Sema ADAM HAKLI.SÖYLEDİKLERİNİN ÇOĞU DOĞRU..VE BİZİMLE ALAY EDİYOR..BUNU HAK ETMİYORMUYUZ ARKADAŞLAR..BURADA SADECE KONUŞUYORUZ..HADİ DENDİMİ KİMSE YOK ORTADA..KARŞISINDA BİRLİK OLMAYI BİLE BECEREMEDİK..BUNDAN ÖTESİ İŞTE BU YAZILANLAR..((
 


Hakkı Ali Ökte vallahi doğru sevgili dost..ne yazıkki kabus gibi bu dediklerini yaşıyoruz...
 

Ilkay Surka Seku padişahım sen çok yaşa...(!)Ama nice padişahların sonu pek iyi olmadı dikkatinizi çekerim recep padişahım....
 

Mediha Bilişik EEEEEE BİZİM GİBİ KOYUNLAR OLURSA,SAHİPSİZ BİR ÜLKE OLURSAK GELEN VURUR GİDEN VURUR,VURANLARDA ADAM OLSA BARİ
 

Sibel Kurdoğlu Beğenim emeğinizedir sevgili arkadaşım Sabih...
 

Nimet Demir beğenim sadece size sabih bey
 
Emin Onaran

Beğenim gerçekleredir Sabih arkadaşım...! Özeleştiri yaptığımızda bölük pörçük olduğumuz, aydınlıklarda yarı karanlıkların bulunduğu, koltuk ve mevki sevdalarının önce vatan aşkının önüne geçtiği, liderlerin sözde danışmanlarının abuk subuk...
söylemlerle partilerine oy kaybettirdiği, Vatan'ın bir toprak parçası olduğunun tesciline aşağılık ortaklıklar, açlık ve yoksullukla olağanüstü bir oy potansiyeli yaratıldığı, mücadelenin çok güçlü bir emperyalist bloğa karşı sürdüğü sonuçlarını çıkarabiliriz... Özetle; Atom bombasına karşı mavzerle bir savaşın içerisindeyiz... Çok mu abarttım bilemiyorum... Benim fikrim bu... Bölünen köylerde ne kılavuza ihtiyaç vardır nede muhtara...! Fotoğrafa baktım, inceledim. Hepsi sol adımda ilerliyor... iyi anlaştıklarının ispatı gibi bir durum var...! Olanlar hicap verse de, gerçekler bunlar... Şu an Afrika'da açlıktan kırılanları düşündüm... Onlar nasıl bir savaş verebilirler, kime, neye karşı...? Kırılma noktalarına baktığımızda, hatalı olanları saptayabiliyoruz hepimiz... O hataları olanlar şimdi zevk-ü sefa içindeler... Bu kırılma noktalarındaki satılmışlar olmasaydı, karanlıklar bu kadar yol alamazlardı asla... İsimleri saklıdır hepsinin... İsmen söylesek darağacına bir adım gibi olur...! Duyarlı emeğine takdirimle Sabih arkadaşım... Sevgimle baki selam, saygı, daim aydınlıklar gayri olabildiğince ve mutlaka... Dilek ve beklentilerimizin nerelerde olduğunu dahi zor belirliyoruz... Bindik bir alamete, gidiyoruz son hızla kıyamete... Fakat Türk Milleti kıyametlerde de son derece atak olur... Hani bilirsin son dakikacılık ulusal bir hastalığımızdır...! Sağlıcakla mutlu kal dost...
 
Mustafa Kenan Ayçicek Bir zamanlar Ortadoğunun Amerika adına MAŞASI olan Saddam,görevini layıkıyla yapıp,bedelini ödedi..Şimdi aynı görev ,uzun recep'e verilmiş görülüyor..Yeteri kadar pisliğe battığında onunda sonunu göreceğiz..ancak sevinmek mümkün olmayacak..Memleketin hali Irak'tan beter olacak..Saddam öylesine şımarmışdı ki;..elinde silahla sokaklarda ŞOV yapardı..Amerika'ya meydan okurdu..İslam aleminde TEK geçilirdi...hey gidi günler hey...
 

Zafer Yücel Zaman Geçerken, yorumunuz harika, tepkiniz bana tercüman olmuş...









Mustafa Kenan Ayçicek

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, son Ergenekon gözaltılarından sonra yaşananları Hitler dönemine benzetti.

Sanıyorum Hitler dönemini en iyi anlatan kitaplardan biri, William L. Shirer'in üç ciltlik "Nazi İmparatorluğu" adlı eseridir.

Bayka...
l'ın bu benzetmesinin ne kadar gerçekçi olup olmadığının bilinmesi için kitabı okumanızı tavsiye ederim.

Sadece bu nedenle değil...

Türkiye'de kafalar karıştırılıyor. Sanılıyor ki darbeyi sadece askerler yapar!

İşte size Hitler örneği:

Almanya'da Weimar Cumhuriyeti'ni kim yıktı:

Adolf Hitler.

Hitler'in kurduğu cumhuriyetin adı neydi:

Demokratik Cumhuriyet.

Hitler'in parlamento darbesiyle kurduğu bu cumhuriyetin silah gücü neydi: Polisler.

Hitler'in diktatör olmak istediğini anlamayıp ona "yetki kanunu" veren kimlerdi: Merkez sağ partiler.

Hitler'i diktatör yapacak yasalara ve uygulamalara mecliste karşı çıkan kimdi: 88 sosyal demokrat milletvekili.

Hitler'in arkasındaki meclis gücü neydi:

441 milletvekili.

Hitler'e karşı çıkan basının ve muhalefetin başına ne geldi:

Hepsi cezaevine tıkıldı.

Hitler'in Reichstag yangını gibi provokasyonlarla kandırıp ele geçirdiği son kurum neresiydi:

Alman Ordusu....
 
Zafer Yücel Sabih bey öyle bir yazmışsın ki adama iyice tilt oldum... :))
 

Leman Zeybek Sabih dostum bu zavalli yaratgi o kadar güzel tarif etmissinizki...ellerine yüregine saglik.Saygilarimla:))
 

Ayşe Bengi Bu kadar yürekten çağırma bizi, sonra beraber yürüdük sehpa yolundayı söylettiririz sana.. Ve yemin ediyorum davul çaldıracağım hücrenin önünde...
 

Habibe Izmirlioğlu tşkler Sayın Samur...
 
Mustafa Kenan Ayçicek

Yılmaz ÖZDİL
yozdil@hurriyet.com.tr

Mevzubahis karpuzsa... Gerisi teferruattır

...
Kadınlarımızın dramıdır.

Adam bi sene askerlik yapar.
Elli sene anlatır.
Tam teçhizatlı 80 kilometre koşardık, kaplumbağa yedim, çıngıraklı engereği sote yaptım, çarşı iznine tankla çıktım, 220 bastım, Aksaz’dan atlayıp Rodos’a yüzdüm, denizaltıya mayın yapıştırdım, 33 gün uyumadığım zamanlar oldu, pilot yolda bayıldı mecburen F16’yı ben indirdim,
devre arkadaşımın paraşütü açılmadı, diklemesine süzülüp havada yakaladım filan.
Eskidendi tabii bunlar.
Şimdi artık şöyle olacak anılar...
Bi gün nöbetçi çavuşum, aylardan
gene böyle bi ağustos, belime kadar
kar var, baktım, tuğgeneral ağacın dibine çökmüş, düşünceli düşünceli oturuyor, efendi çocuktur, beni görünce fırladı
ayağa, tekmil verdi, hayrola koçum
dedim, üzgünsün, meğer terfisini
yemişler iyi mi... Aradım hemen AKP
ilçe başkanını, sen dedim doldur bi form, faksla, sonra kaldırdım telefonu genel merkeze, halledin şu işi dedim, mesai bitmeden tümgeneral oldu kerata...
Bi gün bastırmışım parayı, babam sağ olsun tugayında bedelliyim, ki, sağ olsun mebustur babam... Saat 11 gibi uyanıp geldim brança, garson 18 aylıklar esas duruşta ama, sofra hazır değil, kan beynime sıçradı, vurdum tekmeyi daldım alay komutanının odasına, yarbaylar binbaşılar toplanmış patates soyuyorlar, vay efendim 3-5 nöbeti tutmuşlar da, yetiştirememişler falan, çektim albayı kenara, dedim bak ararım pederi, yakarım askerliğinizi...
Bi gün onbaşıyım, imam hatipli asteğmenlerle sabah namazından geliyorum, kurmay subaylar mıntıka temizliği yapıyor... Artist bi yüzbaşı vardı, madalyalı mıymış neymiş, iki lafından biri Atatürk Matatürk, gıcığım herife, açığını kolluyorum, baktım şapkası yok kafasında, yatırdım alayını yere, istikamet Anıtkabir, sürünnn! Üstüne 250 şınav... Çağırdım sonra astsubayı, git bana bu tugaydan sorumlu olan nöbetçi AKP’li belediye başkanını bul dedim, öğle namazına müteakip geldi başkan, zabıtaya söyleyin, bunlara iki ay çarşı izni yok dedim.
Bi gün sahur, içtima yapıyoruz, baktım üsteğmen gelmemiş... Nerde bu densiz? Sanki başka vakit kalmamış gibi gece atışlı tatbikata çıkarmış bölüğü, belli ki inadına yapıyor. Aradım Emniyet Müdürü’nü, ki, ilahiyattan devre arkadaşımdır, çok sinirlendi, rica etti özel yetkili savcıdan,
bi tutanak, inzibatlar anında enseledi bunu eğitim alanında, doooğru diskoya... E ders oldu tabii, akşam ne görsem beğenirsin, kor’lar or’lar hepsi paşa paşa iftarda.
Bi gün Karpuzkaldıran’dayım, şafak yedi, nöbetten düşmüşüm, şezlonga uzanmış tadını çıkarıyorum, büyük devlet adamımız Egemen Bağış’ın söylediği gibi, karpuzun göbeğini yiyorum... Malum, mevzubahis karpuzsa, gerisi teferruattır... Baktım elinde havlu Genelkurmay Başkanı geçiyor, Necdeeet diye bağırdım, koştu geldi, topuk selamı verdi, şurdan eli yumuşak iki teğmen ayarla da Bali masajı yapsınlar dedim...

Alınganlığa karşı not:
Yazıda adı geçen kişi ve kurumların
gerçekle alakası yoktur... Karpuz hariç.....
 
Ali Coşkuner istesekde istemesekte ülkenin başbakanı sayın recep tayyip erdogandır kendine saygısı olanın başbakanına saygı duyması gerekmezmi sevmiyebilirsiniz ama saygı duymak zorundasınızzzzzz.
ayşe bengi hanımefendi dikkat edinde sizin hücrenizin önünde davul çalmasınlar seviyesiz oldugunu kendinizde söylüyosunuz yorumunuzun lütfen biraz saygı türkiye cumhiriyetini temsil eden herkesin hakkı kimse boyundan büyük laflar etmesin sonra altında kalırsınız hesabını veremessiniz.
 


Sedat Öztek VAYYYY :(((
 

Ayşe Bengi Benim hesabım sadece Allahadır, kula değil....
 

Ali Coşkuner allah ilk önce insana saygı ve kul hakkı diyor siz burda gıybet yapıp allahla hesabım diyosunuz.allah insanın kalbine göre verir verecegini lafına deyil .rabbim size iyilik versin iyi günler.
 

Ayşe Bengi Ben özel mesaj atıp gıybet yapmıyorum...Açıkça yazıyorum...Kul hakkı yiyenler, Deniz Feneri, Kızılay gibi çeşitli yollardan götürenler utansın, ben değil...Vatanı altın tepside düşmana sunanlar, PKK ile işbirliği yapanlar utansın, ben değil...Lafım size değil, başkalarınadır...Kadir gecesinin şerefine nail olun inşallah...
 


Tek kelime ile mükemmel.. Sanal vatanseverlik, çakma donkişotluk, sanal şövalyelik, yapılırken, onlar gerçek hayata taşıdılar tüm eylemlerini. Pkk İt soyları meydanlara 5-10 bin kişi inip bölücülük sloganları atarken bizlerde sanalda attık ...
sloganlarımızı . onlar canlarımızı alırken bizler şehitler ölmez dedik sadece.. ama her gün onlarcası ölmeye devam etti. onlar vatanı bölecez diyerek şehir şehir bomba ları patlatıp yolları keserken, bi,zlerde yine her zaman olduğı gibi sanalda VATAN BÖLÜNMEZ dedik... ama ben şimdi diyoruım ki.. ŞEHİTLERİN DİNİ OLARAK ÖLÜP ÖLMEDİĞİNİ BİLEMEM AMA BİLİYORUM Kİ BEDENLERİ ÖLÜYPR VE VATAN BÖLÜNÜYOR...! Çok mu karamsarım... :)) Evet Öyleyim Çünkü Bakınız HALA SANALDAYIZ....!
 


umut bey bu ülkede 30 yıldır ocaklara ateş düşüyor. yani : anap,dsp,mhp,refah p,chp,dyp gibi partilerde bu 30 yılda ya hükümetin başı yada ortağıydı.. asıl üzücü olan ise bu konunun muhalefette olanları hiç dilinden düşmemesi.. sorun akp de...
ğil sorun insanların olayı sadece siyasi olarak değerlendirmesi.. yani iktidardayken bir şey yapmadan susup muhalefete düşünce birden vatan elden gidiyor diye bağırması.. herkese iyi bayramlar..
 
 

Birincisi ne muhalefet nede iktidar yanlısı değilim... Partizanlığın futbol takımı tutarcasına her şeyin eyvallah dendiği bir düzende benim partim olamaz.. sdece Milli duygularım ve vatan topraklarıma sadakatım olabilir.. Bunlar içinde herh...
angi bir partiye ihtiyacım yok.. tabii onlarında bana..! Gelelimn 30 ılın blancosuna.. bu konuda haksız bulamam sizi.. lakin birincisi her ne kadar sindiler tekrar toparalanacakalr denılsede o donemler.. PKK bitmişti.. Öcalan Sanık sandalyesınde Kullanıdım der afg dilerdi..! Aynı Öcalan şimdi tehdıtler ediyor pazarlık teklıflerı acıyor..! bu cesaretı ona heralde eskı hukumetlert vermedı..? 2002 de hangı iktidar ile sehitler haber olmaya basladı hafızanızı yoklayın..! peki 30 yıllık gecmıste.. Hangı parti lideri ya da başbakan BOPile eş değerde görülüp eşbaşkanlar arasına gişrdi.. peki ya yine son 30 yıl içinde hiç bir yahudi dışında inancklara verılmeyen ustun cesaret odulunu hangı ınancın mensubu aldı dersınız... Davos ne idi? Kahramanlık...? Bakınız ben yorumlarımı yaparken partilere baglı kalmaksızın yaparım.. ÇNKÜ BİLİRİMKİ.. HEPSİ AYNI BOK BAŞ HARFLERININ DEGISMESI DISINDA..! KIMSE KIRILMASIN BU GERCEK .. İÇERDEKI IYI NIYETLI DEVLET SEVER VATANSEVERLER YONETIMIN ALTINDA KALDIGI SURECEDE BU FIKRIM DEGISMEYECEK... SAYGILAR BENDEN SIZE VE IYI BAYRAMLAR...