Önce bunu irdeleyelim.
Kontrolden çıkmış bir Cumhurbaşkanı var. Bunu herkes görüyor ama kimse engelleyemiyor.
Neden?
Çünkü Ezik bir toplum yaratıldı. Güce tapan, güçten korkan bir toplum. "Ben bir şey söylersem beni de Ergenekon da olduğu gibi paket yaparlar, kanser olur, çürür giderim" korkusunda yaşayan yüzler, binler...
Bir de iktidardan bir şekilde nemalananlar ve son dakika bu nemalanmaya dahil olmak isteyen ve iş bu sebeple iktidarcı gözüken ama aslında nefret eden tiplemeler.
Bir başka kesim ise yolunda olan zavallılar.
Karısını temizliğe gönderen, para getirsin de nasıl getirirse getirsin diyen ve bu sırada kendisi kahvede kumar oynarken muhtardan da bakıma muhtaç kağıdı alarak iktidar partili olduğunu avaz avaz bağıran onurunu kaybetmiş kişiler.
Bölünmüş olanlar var: Mustafa Kemal Atatürkçüler.
Atatürk'ün Samur Kürklü Yün Paltosu ile olan fotoğrafını bürosuna koyanlar ATATÜRKÇÜ.Yani Sağcı Atatürk.
Atatürk'ün Kalpaklı fotoğrafını bürosuna koyanlar KEMALİST. Yani Solcu Atatürk.
Mustafa Kemal Atatürk'ü tam ortadan bölmüşler.
Her iki tarafta iktidara diş bilerken ne hikmetse Milliyetçilikle Ulusalcılık kavramlarını üretenlerin de aslında yeni koltuklar, yeni makamlar üretme peşinde olduklarını uyanamamakta...
Sonuç: Milli İttifak için aylar süren çaba ve sadece iki partinin birleşebilmesi.
Geri kalanlar?
Erken Seçim umudunda. Bizsiz olmaz geyiği...
Peki bu yazdıklarımla silah yüklü tırların alakası ne?
Eğer toplum bu sürece adım adım hazırlanırken,
Türk kimliği elinden alınırken,
Demokrasi adı altında Anayasa (Kenan Evren'e olan hınçtan ötürü) değişimine sıcak bakarken,
Boşanma oranının % 70 olduğu seni rahatsız etmezken,
Memleket dullar cenneti olmuş ve sen konuya 1+1 ev yapmak gerekli boyutunda yaklaşırken,
Dizilerde, gündüz kuşağında aile kurumunu parçalamak ve toplumu çökertmek için her şey yapılırken,
TSK, ama Hizmet ama hizmete göz yumanlar tarafından itibarsızlaştırılırken,
Başına çuval geçirilirken...
Bu yaşananları görmezden gelirsen, bugün içi silah dolu tırları görsen ne olur görmesen ne olur?
Güç artık sende değil!
Senin sesini ve yazdıklarını suç duyurusu olarak kabul edip uygulamaya alacak bir erk yok!
Hele hele bunu yazanın kıblesi belli değilse bu defa akla TC dışı yapılanmalar geliyor o da zaten başka bir makale konusu.
Asıl soru şu olmalı:
Tırların içindeki yükleri belirleyen ve gönderin talimatını veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan makamı gereği Devleti temsil ettiğine göre ve yük gerçekten Türkmenlere gidiyorsa bu bir MİT Operasyonu ve Yasaldır.
Ve Ülke menfaatleri için gizlilik kapsamındadır.
Aynı, zamanında Tansu Çiller ve Mehmet Ağar'ın yaptığı operasyonlar gibi.
Yok böyle değilse başka bir niyet varsa DEVLET günü geldiğinde bunu kendi içinde sorgular ve yapması gerekeni yapar.
Halkımız Ulusal Kahramanını arıyorsa Can Dündar ve benzerlerini kahraman yaratmaya çalışıyorsa suçlu asla Aziz Türk Milleti değildir.
Suçlu bugün bu milletten oy isteyen ama bu olaylar yaşanırken SİNE-İ MİLLETTE DÖNMEYİ asla gündemine alıp uygulamayan ve Hükümeti legal ve parlamenter sistem içinde düşüremeyen muhalefetin tamamıdır.
Sabih Samur, 2 Haziran 2015, 10:00, EDİRNE
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder