DORUKTÜRK TV

4 Ocak 2017 Çarşamba

AKŞENER: “Türkiye tamamen yok edilmeye kalkışıldığı zaman 3. Dünya Savaşı çıkar!”


AKŞENER, SABİH SAMUR'A GERÇEK DENEN ŞEYLERİN ASIL GERÇEK YÜZÜNÜ ANLATTI


DOĞUŞ TV’de (dogustv.tv) yayınlanan, gündem oluşturan konuların masaya yatırıldığı Sabih Samur ile MEMLEKET MESELESİ programının konuğu bu hafta İçişleri Eski Bakanı Meral Akşener oldu.

DOĞUŞ TV Genel Yayın Yönetmeni Sabih Samur'un sunduğu Memleket Meselesi'nde “ÜST AKIL”ın hangi ülke olduğu ilk defa açıklandı!


İŞTE GÜNDEM OLUŞTURACAK SABİH SAMUR’UN AKŞENER RÖPORTAJI



Sabih Samur
Sn. Bakanım bizler sizi çok seviyoruz. Duruşunuzla, karakterinizle, kişiliğinizle.
Ben “Devlet Adamı” ve “Devlet İnsanı” kelimesini sizin için her ortamda, her platformda
kullanıyorum.
Birinci ağızdan sizden duymak istiyorum efendim. Sonuçta İçişleri Bakanlığı yapmış bir kişi olarak “Devlet Adamı” ne demektir?


Meral Akşener
Şimdi şöyle örnek vereyim: Kendi çıkarlarınızın, kendi varoluşunuzun üstünde milletinizin, vatanınızın, ve devletinizin çıkarlarını üstün tutmak diyebiliriz.
Mesela ben ilk İçişleri Bakanlığı’na geldiğim zaman yanlış hatırlamıyorsam, 55 kelimelik bir liste verdiler elime. Ve dediler ki şu kelimeleri PKK mücadelesi ile ilgili katiyen kullanmayacaksınız.
Şimdi öyle bir şey ki normal bir milletvekili olarak siz bunu kullanabilirsiniz belki – o da yanlış ama- mesela “savaş” kelimesini kullanmayacaksınız dediler. Bunun gibi 55 kelime vardı bu konuda.
Ben bir baktım ki topu topu 8,5 ay İçişleri Bakanlığım var ama hala o kelimeleri kullanmıyorum. İşte Devlet Aklı denen ciddiyet bu.
Türkiye’de maalesef son zamanlar ciddi bir ciddiyet sorunu var.


Sabih Samur
Bakınız bu soruyu çanak soru olarak sormadım. İnsanlar sizin ağzınızdan duysun diye sordum.


Meral Akşener
Yok, zor bir soru oldu, çanak soru değil.


Sabih Samur
Efendim Türkiye zor günlerden geçiyor. Sizin dönem ile alakalı, almış olduğunuz eğitim neticesinde açıklayabileceğiniz şeyler var açıklayamayacağınız şeyler var.
Bu noktada “Üst Akıl” deyip duruyoruz. “Üst Akıl” sizin şu an ki bilgi birikiminizle aslında ismen bildiğinize eminim. Üst Akılın hangi ülke olduğunu, kimler tarafından ülkemiz üzerinde iç işbirlikçilerle beraber oyunlar oynandığına vakıf olduğunuzu düşünüyorum, kalben.
Bunu biz söyleyemiyor muyuz?
Ülke olarak, Hükümet olarak, iktidar olarak veya muhalefet olarak üst akılı isimlendiremiyor muyuz bu kurallar çerçevesinde?


Meral Akşener
Yalnız şöyle bir şey var. Türkiye’de çok geveze olduk biz. Siyasetçi takımı için konuşuyorum ben. Vatandaş açısından söylemiyorum. Çok geveze olduk.
Üst Akıl dediğimiz zaman neyi işaret ettiğimizi vatandaş aslında anlıyor.
Fakat bir süre sonra üst akıl, üst akıl, üst akıl diye diye her türlü kendi sebep olduğunuz problemleri üst akıla havale ettiğinizde; o üst akıl konusundaki tehdit algısı cıvır!
Aynı şekilde bu FETÖ mücadelesinde de yapılanlar açısından bakıldığında sulanıyor.
Onun için bizim demin söylediğim gibi ciddiyete ihtiyacımız var.
Şimdi üst akıldan anlaşılıyor ki bugünkü iktidar açısından AMERİKA.


Sabih Samur
Sizce de öyle mi?


Meral Akşener
Ben ABD’nin Türkiye’nin ortadan kalkmasını veya herhangi bir Avrupa ülkesinin veya Rusya’nın veya İran’ın, Türkiye’nin yok olmasını istediğini zannetmiyorum.
Çünkü Türkiye’nin içinde bulunduğu jeopolitik, bu ülkelerin menfaatleri Türkiye ile çatıştığı zaman Türkiye’nin yumruk yemesine sebep olur.
Ama tamamen yok edilmeye kalkışıldığı zaman ise 3. Dünya Savaşı çıkar ve inanılmaz bir kaos doğar.
Şimdi şöyle bir durum var. Ya aşırı övüyor ya aşırı sövüyoruz.
Ben dış politikada serinkanlılıktan yanayım. ABD, AB ülkeleri bugün çok dost olduğumuz ama iki ay sonra ne olacağımızın belli olmadığı Rusya, İran.
Dün Esad olan bugün Esed olan, şimdi tekrar Esad’a doğru döndüğümüz Suriye.
Irak’ta başını okşadığımız Barzani, PYD, şimdi düşman olan, terör örgütü olarak gördüğümüz PYD. Halbuki Türkiye’den davul zurna eşliğinde otobüslerle geçmesine sebep olduğumuz, yiyip içtikleri parasını devletin ödediği…
Şimdi bu tür sert değişiklik, sert virajlar milletimizin aklını karıştırıyor.
Bir süre sonrada yöneten takım her bir türlü kendi eksiğini de üst akıl; o günkü tanıma göre dün Rusya idi bugün ABD. Ama söylenemiyor. Amerika denilemiyor.
Bir serinkanlılığa ihtiyaç var.
Evet ABD Ortadoğu’da, Irak’ın kuzeyinde Barzani ile, Suriye’de PYD ile işbirliği içinde.
İran ile olan kötü durumunu yani ambargosunu yumuşatıyor. Büyük ihtimal el sıkışacaklar.
Kadim dostu İsrail’i de ABD asla yalnız bırakmaz.
Şimdi bu ABD nasıl bir şey ki bir taraftan siz Kürecik’e Füze Kalkanı koyuyorsunuz İran tarafından İsrail’i korumak için. Yani sizle hiçbir alakası yok.
“Dostum ABD, Stratejik Ortağım ABD” diyorsun yani bu duygusallığı anlatmakta zorlanıyorum devlet adamlığı açısından.
İsrail ile ABD ile o gün birsiniz İran’a karşı.
Şimdi 15 Temmuz olmuş, onun üzerinde ABD parmağı var! CIA’den destek alınmıştır, bilgim yok ama gördüğümü okuyorum; vardır.
Böyle abuk sabuk bir mesele var ortada. Yani Kalkışma var!
Sizin odaklandığınız alan nedir? Pensilvanya’da oturan FETÖ’nün başı olan şahsı Türkiye’ye almak. Alırsınız orada da bir sorun yok. Ama bütün ilişkiyi bu kişinin Türkiye’ye iadesi üzerine bağlamış gibi gözüküyorsunuz.
İddia edildiğine göre yine dediğim gibi dosyayı görmedim ağırlıklı olarak Abdurrahman Dilipak gibi yazarların yazdığı yazılardan oluştuğu söyleniyor.
Şimdi yine geliyor önümüze ciddiyet.
Dış politikada üst akıllar olur. Amerika ve AB ile rekabet edersiniz. Yarın Rusya olur ama öbür gün neyin olacağını bilemezsiniz.
Önemli olan serinkanlı ve duygusallıktan uzak olmak.
O üst akılları yenmek sizin göreviniz! Ama sürekli aldatılarak yürürseniz sizin cezai ehliyetiniz yok demektir.


Sabih Samur
Tabi Türkiye Hükümet olarak ve Cumhurbaşkanı ile birlikte bir eksen kayması gibi algılanıyor.
Yapılan bu çıkışlar ki siz de aynı şeyi söylüyorsunuz çok konuşuluyor olarak betimliyorsunuz.
Peki, 2003 yılında, Meral Akşener’e soruyorum bu soruyu; Başımıza çuval geçirildi Süleymaniye’de. O sırada o an ki konumu ile Başbakan olan Sn. Recep Tayyip Erdoğan’a “ Nota vermeyecek miyiz Efendim?” dendiği zaman, “Ne notası, müzik notası mı?” dedi.
Şimdi o başka bir Recep Tayyip Erdoğan bu başka bir Recep Tayyip Erdoğan.
Hangisi doğru?


Meral Akşener
Esasında hiçbiri doğru değil. Ben size bir şey söyleyeyim mi? Asıl mevzu şu.
2003’lerde milletimizin oyu ile işbaşına gelmiş Adalet ve Kalkınma Partisi, henüz 28 Şubat tazeliğini korurken korkular vardı Refah Partisi döneminde yaşanan.
Bu korkuların ortadan kalkmasının yolunu meşruiyetin yolunu ABD ve Avrupa’da aradılar.
Hatırlayın AB görüşmelerinden sonra gündüz vakti Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı havai fişek attı.
Şimdi nereden nereye savrulmak?
İşte benim dediğim burada da sakin olmak burada da sakin olmak.
Sonra işte müzik notası, onun daha ilerileri de var…
Irak Harekatı başladıktan sonra ölen ABD askerleri için başsağlığı dileklerinde konuşulanlar var, resmi görüşler olarak.
Aşırı bir Amerikan yakınlığından şimdi ise Üst Akıl ile temsil edilen bir Amerika’ya doğru gittik.
Ama şöyle bir durum var. Değişmeyen bir tek şey var. Bu konuda haklarını teslim etmek lazım arkadaşların. O da şudur. Milli Görüş geleneğinin Türkiye’deki dini grupların büyük çoğunluğunun Büyük Şeytanı Amerika’dır, Küçük Şeytanı İsrail’dir.
Yani bu hiç değişmeyen bir sabiditedir. Etrafında dolanılır.
Şimdi konjonktüre göre tanımlar yapılıyor Türkiye’de ama iç konjonktüre göre.
O gün meşruiyete ihtiyaç var ABD ve AB ülkeleri ile mucuk mucuksunuz. Büyük bir sempati halkası içindesiniz. Sonra zaman içerisinde “Yeni Osmanlıcılık” kavramı içinde “Stratejik Derinlik” kitabının çerçevesinde , teorisinde Ortadoğu’da bir numara olmak, dünyada önemli ülkeler arasına girmek…
Bunlar olabilir. Yani böyle hedefleri bir ülkenin olmalıdır. Ama bunu davul zurna çalarak gürültü ile yapamazsınız.
Mesela Arap Baharı.
Arap Baharı Türkiye’de iktidar tarafından çok desteklendi. Ama buna karşılık Mısır’da başka bir alana evrildi. Ve küstük biz. Yani resmi bir şekilde Mısır Devlet Başkanına küstük.
Ve şu an görüşüyoruz. Şimdi yani bunlar çok çocuksu.
Türkiye’nin menfaatleri, çıkarları çerçevesi içinde bakılması gereken, çocuksu olmayan davranış biçimleri olması lazım. Halbuki benim gördüğüm Sn. Erdoğan her şeyi kişisel aldı.
Yani Esad Kardeşimdi Esed’e mi evrildi? Üç ay içinde Şam’a mı gidilecek?
Büyük ihtimal Amerikalılar ile bunlar konuşuldu. Fakat ABD zamanla girilip de çıkılamayacağını görünce rolü bize devretti. O arada vay nasılda böyle olur derken Rusya.
Rusya ile olan işleri birebir takip ettik. Önce uçak düştü, evet düşüreceğiz dendi, “ben talimat verdim” dendi. Şimdi FETÖ’nün düşürdüğü ortaya çıktı.
Bu tür gayri ciddi durumlar yani FETÖ’nün adamları düşürmüş olsa dahi…


Sabih Samur
O pilot Türkiye Cumhuriyeti’nin pilotuydu.


Meral Akşener
Yani dolayısıyla şimdi sürekli derdi veya problemi bir başkası üzerine bıraktığımız zaman, bir süre sonra ezcümle bu kadar uzun konuşmanın da aslında gereği yoktu.
Tek cümlelik bir iş bu.
Ha bire başkasına ha bire başkasına itersiniz itersiniz bir süre sonra döndürür o bütün başlar
“Sen ne yaptın kardeşim?” der.
Yani Türkiye şu an o durumda!



Sabih Samur
Yarın Meral Akşener bir parti kursa, Başkanı olsa ve halkın teveccühü ile Başbakan olsa nasıl bir tavır sergileyecek?
Amerikancı bir tutum mu? Rusya’ya yakın bir Avrasyacı mı? Yoksa Türk oğlu Türk mü?



Meral Akşener
TÜRK OĞLU TÜRK!


Sabih Samur
Onu duymak istemiştim.


Meral Akşener
Evet Türk oğlu Türk.
Bizim hem Osmanlı’da hem Cumhuriyet döneminde –o çok kötüledikleri Cumhuriyet döneminde- birinci öncelik Türk Milletini Anadolu’da son olarak yerleşmiş Türk Milletinin bölünmez bütünlüğünü, birlik ve beraberliğini korumaya yönelik iç politika, korunmaya yönelik dış politika tanzim etmişlerdir.
Osmanlı’da da Cumhuriyet döneminde de aynıdır.
Dolayısıyla Yeni Osmanlıcılık yapanların biraz tarih okumasında fayda var.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder