Karaoğlan! Tekrar mümkün
mü?
..: 09.09.2006:.. | |||||||
22 Haziran 2006 tarihli
yazımda “Türk evladı terbiyelidir, efendidir, sabırlıdır ama sabrın sınırı ve
tarihi vardır. Eylül 2006 çok şeylere gebedir. Türk Ordusu, Türk Milleti ve Türk
Vatanı bölünmez bir bütündür! Hafızamız çok kuvvetlidir. 02 Ekim 1992 Muavenet ve Süleymaniye Çuval Skandalı Türk Milleti’nin evlatları Eylül 2006’da gerekeni yapacaktır. 1960’lı yıllarda Mersin semalarına bakıp “ bekledim de gelmedin” adlı şarkı nakaratını mırıldanan ve Fantomların yolunu gözleyen yavru vatanın semaları 1974’te ışıldamıştır. 1974’te ABD’ye rağmen bunu başaran bir Ecevit ve Erbakan vardı. Ve Türkiye bugün liderini aramaktadır. Babamın sık kullandığı bir deyim var, gece çok şeylere gebe; GÜN DOĞMADAN NELER DOĞAR…” demiştik. Gönlümüzde bir şahin vardı; soyadı gibi icraat sahibi olduğunu düşündüğümüz Gen. Kur. Başkanımız 30 Ağustos sonrası söyleyeceğini söyleyecek ve artık sözlerin bittiği yerde askerlik başlayacak! Ve şahsen gönlümdeki komutan, 31 Ağustos’ta Başbakan ile bir araya gelip 01 Eylül sabahı gün ağarırken Kuzey Irak’a girerek yapması gerekeni artık ülkesi ve milleti adına yapar diye düşünüyordum. Olmadı, olamadı belki de oldurmadılar… Türkiye’de iki tip gazeteci vardır. Ordunun her yaptığını kayıtsız şartsız doğru kabul eden, onu eleştirmemeyi tabu olarak kabul eden, diğer taraftan orduyu gereksiz harcamalar manzumesi olarak gören ikinci bir grup. Üzgünüm ben bu iki grupta da yer almıyorum. T.C.’nin kurucusu olan TSK’nın, Türk Milleti’nin göz bebeği olan TSK’nın tüm yöneticilerinin layığı ile bu orduyu lafta değil icraatta dünyanın sayılı değil bir numaralı ordusu yapmaları gerektiğine inanıyorum. Artık basında politikacılarla laf yarıştıran değil, ordusunu nereden alıp nereye getirdiğini anlatan bir Genel Kurmay Başkanı hayal ediyorum!!! Adam yerine koymadığım İran, F 18 taklidi uçağı ve geliştirdiği füze ve bombaları dünyanın gözüne sokmaktadır. Ben de sokmak istiyorum. Benim F 16 uçağımın modernizasyonunu, atış sistemlerinin geliştirilme işlemlerini neden İsrail yapsın? Nerede benim Aselsan’ım? Nerede benim ordumun Ar-Ge departmanı? 1960 yılında Devrim adlı otomobili yapan ruh nerede? (Sahiden bu araç şu an nerede, yoksa o da cezalı mı? Benzini bittiği için.) G-3 piyade tüfeğinden sonra, M-16 ya mı geçeceğiz; yoksa PKK’dan topladığım kalaşnikoflarla mı yola devam edeceğiz? Bizim TÜRK OĞLU TÜRK bir silahımız olmayacak mı? BİZ ORDUYU YÖNETENLER OLARAK NE ZAMAN ÖZ ELEŞTİRİ YAPACAĞIZ? Sonra kalkıyoruz hep beraber büyük laflar ediyoruz. Ortadoğu’da söz sahibi olmamız gerekiyor vs. vs. TBMM bir sınav vermiştir. Bu sınavı veren bence AKP değil muhalefet olmuştur. Ve görülmüştür ki söylemleri ile dünya gerçeklerini algılama ve çözüm üretme anlamında tüm muhalefet liderleri sınıfta kalmıştır. Bu çok acıdır. Tayyip Erdoğan’ın ise önünde inanılmaz bir fırsat vardır, eğer değerlendirebilirse. Başbakan kendisi ile baş başa kalıp bu zamana kadar ki geçmişini (bağlı olduğu tabanı vs.) gözden geçirip bir orta yol bulup daha sonra Gen. Kur. Bşk. ile en az 3-4 saatlik başbaşa bir görüşme yapıp o odadan kol kola ,omuz omuza çıkmaları gerekir; Türkiye’nin kutsal ulusal çıkarları için! Her şeye ve her türlü olumsuzluğa rağmen birlikte atılacak ortak bir adım ve harekat emri PKK nın bitirilmesi için başlatılacak sınır dışı operasyon Tayyip Erdoğan’ı 2.Karaoğlan, Büyükanıt’ı ise şüphesiz anıtlaştırarak şanlı Türk Tarihi’nde yer almalarını sağlayacaktır. Büyükanıt Paşa’nın evrak çantasında olan ve Başbakanı’nı ABD’ye 3-4 Ekimde uğurlarken eline tutuşturması gereken hatırlatma notları vardır. Nedir bunlar ve amacı nedir? 1- Ziyaret tarihi ile enteresan bir şekilde çakışan beş şehit verdiğimiz Muavenet gemimizin Saratago uçak gemisi (ABD menşeili) tarafından 02 Ekim 1992 tarihinde VURULMASI ! 2- Süleymaniye’de 11 askerimizin başına çuval geçirilmesi Bu iki madde Başbakan tarafından Bush’a iletilip T.C. Başbakanı olarak ülkesi ve milletini temsilen, ABD Başkanı’nın ülkesi ve milleti adına bizlere RESMİ ÖZÜR BORÇLU olduklarını hatırlatması gerekiyor. Bu resmi özür gerçekleşmediği sürece Türk-Amerikan ilişkileri hiçbir zaman düzelmeyecektir. Biz de bu resmi özrü gerçekleştirtemediğimiz sürece ABD Büyükelçisi’nin organize ettiği kokteyllere filan katılmayarak müthiş tepkilerimizi göstermiş oluruz, onlar da inanılmaz üzülürler. Yazacak çok şey var. Şimdilik bu mesajlar gideceği yerlere gitsin de, mürekkebimiz çok. .... | |||||||
Bu yazı 1646 kere
okunmuştur. Kaynak: Yeni Alanya Gazetesi
|
Sabih Samur'un köşe yazıları ve sosyal paylaşım sitelerindeki makaleleri
DORUKTÜRK TV
6 Mayıs 2012 Pazar
Karaoğlan! Tekrar mümkün mü?
Etiketler:
ABD,
Devrim Otomobili,
Kuzey Irak,
Muavenet,
Sabih Samur,
Süleymaniye Çuval Skandalı,
Tayyip Erdoğan,
TSK
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder