Osman Pamukoğlu ve
K.Irak
..: 07.02.2007:.. | |||||||||||||||||||||
Devlet, beylik demogojilerle
geveze bir ihtiyar durumuna düşürülemez. Mülkün esas sahibi olan halk tarafından
da başıboş bırakılamaz.(Ey Vatan'dan) · Siz ülkenin şerefini koruyun. O sizin geleceğinizi korur.(Ey Vatan'dan) · İnsan muharebeyi kazanabilecek tek makinedir. Donatım önemlidir fakat asıl anahtar insandır. Süper silahlar ve düğmeye basılarak yapılan savaşlar hakkındaki düşünce ve konuşmalar beş para etmez bir yığın zırvadan ibarettir. İnsan, tek ve en üstün savaş aracıdır. · Bu dağlarda, vadilerde, gözlerinizin taramadığı, süngünüzün parlamadığı, bombalarınızın yoklamadığı, botlarınızın pençesinin değmediği hiç bir yerin sizin olmadığını bilin. Bu sözler Sn. Osman Pamukoğlu’na ait ve Ey Vatan adlı kitabından alınmıştır. Bu sözleri eden ve sadece sözde kalmayıp aslanlar gibi cenk eden Pamukoğlu ne değişti de “Karşımızda 7 milyon Kürt var. Artık K.Irak’a girmemiz mümkün değildir!”diyebilmiştir. İşte bunun cevabı yok. Çoğu şeyin cevabının olmadığı gibi… ABD'nin istihbarat örgütleri, Iraklı Kürtlerin Kerkük üzerindeki denetimlerini artırmak için sistemli bir çaba içinde olduklarına ve Amerikan askerlerinin bölgeden hızla çekilmesi halinde, Türkiye'nin Kürtleri durdurma amaçlı bir askeri harekât başlatabileceğine inanıyor. Bu öngörü, ABD Ulusal İstihbarat Konseyi'nce (NIC) hazırlanan ve Başkan Bush dahil ABD'nin bütün üst düzey yetkililerine sunulan "Irak Tahmini" başlıklı resmi raporda yer aldı. ABD Ulusal İstihbarat Direktörlüğü'nden alınan bilgiye göre, raporun temel bulguları arasında şunlar da var: . "Kürtler, Kerkük'teki denetimlerini artırarak Anayasanın 31 Aralık 2007 öncesinde yapılmasını öngördüğü referandumun ardından, şehrin ve vilayetin tamamının ya da büyük bölümünün Kürdistan Bölgesel Hükümeti'ne bağlanması için sistemli biçimde çalışıyorlar." . "Türkiye, Irak'ın parçalanmasını istemiyor ve bir Türk-Kürt terörist grubu olan Kürdistan Halk Kongresi'nin (KGK-eski adıyla PKK) Kuzey Irak'taki barınağını ortadan kaldırmaya kararlı." . "(Koalisyon askerlerinin) hızla çekilmesi gündeme gelirse, Irak Güvenlik Güçleri'nin mezhepsel değil ulusal bir kurum olarak ayakta kalamayacağı, komşu ülkelerin Irak'taki fraksiyonların davetiyle ya da tek taraflı olarak mevcut çatışmaya müdahale edeceği, sivillerin kitlesel kayıp verebileceği ve nüfusun yer değiştirmeye zorunlu tutulabileceği, El Kaide'nin ülkenin bazı bölümlerini, özellikle El Anbar (Ramadi) Vilayeti'ni Irak içinde ve dışında artan sayıda saldırı planlamakta kullanmayı deneyeceği, Irak'ta artan şiddet ve siyasi dağınıklığın, Kürtlerin Kerkük'ü denetleme ve özerkliklerini güçlendirme girişimiyle birlikte, Türkiye'yi askeri bir müdahaleye yöneltebileceği kanısındayız." Evet Amerikan yönetimine sunulan rapor aynen böyle iken bu ülkenin yetiştirdiği sayılı komutanlardan biri maalesef inancını yitirmiş durumda. Genelkurmay ve Edip Başer sorunu çözmede kararlılık(?) gösteriyor! Çözüm şekli her ne kadar Türk Milleti’nin beklentilerine yanıt vermese de. Biz kararlılığımızdan dem vuralım, Barzani’nin ağzı torba değil ki büzesin! Barzani'den Türkiye'ye tehdit ERBİL (İHA) - Kuzey Irak'taki sözde bölgesel Kürt yönetimi Başkanı Mesud Barzani, Türkiye ve İran'ın Kuzey Irak'a girmesi durumunda, Kürtler'in buna karşılık vereceği uyarısında bulundu. Peşmerge lideri Barzani, Kürt devletini kurmak hayal olmadığını, ancak Irak'ın bugünkü koşullarında federalizmi daha uygun gördüklerini söyledi. Bugün bir Amerikan televizyon kanalına mülakat veren Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Barzani, Türkiye ile İran'ın bu ülkelerde Kürt nüfuzunun yoğunluğundan dolayı, sözde Kürdistan bölgesinin kendileri için tehdit oluşturduğunu düşündüklerini belirterek, bu düşüncenin doğru olmadığını savundu. 'Bu devletler hangi nedenlerden olursa olsun' Kürdistan bölgesine saldırmaları durumunda, Kürtlerin bu devletlere karşılık vereceği uyarısında bulunan Barzani, "Kürt devletini kurmak hayal değildir. Bu Kürtlerin hakkıdır" dedi. Sözde Kürt yönetimi bölge başkanı Mesud Barzani, Kürtler'in, Amerika ile İran arasındaki nükleer silah geliştirme konusundaki savaşa taraf olmayacağını ifade ederek, "Eğer, Amerika ile İran savaşıp Irak bu ülkelerin savaş meydanı olursa, biz Kürtler buna taraf olmayacağız" şeklinde konuştu. "Irak'ın içişlerine sadece İran İslam Cumhuriyeti değil, tüm bölge ülkeleri müdahale etmektedir" diyen Başkan Barzani, Irak'ın bölgedeki güçlü devletlerin çelişki merkezi haline geldiğini ve bu devletlerin de Irak'ın kaosundan yararlandıklarını söyledi. Peşmrege lideri Barzani, komşu ülkelerin Irak'a demokrasinin sağlanması kendilerini de etkileyeceğinden endişelendiklerinden dolayı Amerikan'ın bir an önce Irak'tan çıkmasını istediklerini kaydetti. Türkiye ve İran İslam Cumhuriyeti'nin kendi ülkelerinde Kürt nüfuzunun yoğunlukta olduğu için Irak Kürtleri'nin durumuna hassasiyetle baktıklarını kaydeden Barzani, "Türkiye ve İran'ın, Kürdistan bölgesi üzerinde tehdit oluşturmamalarını umut ediyorum. Biz bu iki ülke ile dost olmak istiyoruz fakat bunlardan hangisi saldırırsa buna karşılık vereceğiz" diye uyarıda bulundu. Kürtler'in devlet kurma hakkının bulunduğunu söyleyen Barzani, "Bu realite, hayal değildir. Kürtler'in de bir devleti olması doğal bir haktır. Ben diyalog ve barışçıl çözümden yanayım. Fakat Irak'ın bugünkü koşullarında, federalizmin en uygun çözüm olduğuna inanıyoruz" şeklinde konuştu. Bu beyanatın ışığında Sn. Dış İşleri Bakanımız Gül, ABD’de temaslarda bulunuyor, dost ve müttefikimiz, kadim dostumuz Amerika ile “gelecek güzel günler ilerde” şarkısını söyleyecek, Barzani ve Talabani Efendilerin sazları eşliğinde. Oysa Bağımsız Türkiye’nin Başbakanı şunu yapmalıydı. Dış İşleri Bakanı’nı Amerika’ya göndermeden önce: 1-Türkiye’den Muavenet ve Çuval Geçirme konularından ötürü resmi özür dilenmediği sürece, 2-F-16 uçaklarımızdaki bilgisayar yazılım kodları tarafımıza verilmediği sürece, 3-Kerkük’te Türkmenlere uygulanan baskı ve haksızlıklar sona erdirilmediği sürece, 4-KKTC üzerinde oynanan oyunlar sonlandırılıp;Türk insanının çıkarları gözetilmediği sürece, 5-İkide bir sanki suç işlemişiz gibi tezkere konusunu gündeme getirip peşinden her defasında sözde Ermeni Soykırımı tasarısını ısıtarak bizi tehdit ettikleri sürece, 6-K.Irak’a Amerika’nın müsaadesi olmadan girilemeyeceği vurgulandığı sürece, Amerika’ya çok net bir şekilde bu 6 maddenin gereklerini yerine getirmedikleri sürece F-35 anlaşmasını imzalamayacağımızı ve Türkiye’nin gerek tek başına gerekse çizmiş olduğu yolda yürüyecek başka yol arkadaşları bulabileceğini, F-35’te yer alan F harfinin alternatifi Mig olduğu ve 1/3 fiyata Türkiye’ye mal olacağının hatırlatılması gerektiği sert bir şekilde Sn. Başbakan tarafından direkt telefondan Bush’a iletilmeliydi. Neyse bunları hatırlatmayı unuttuysa yakında Sn. Büyükanıt’ta gidecek ya Amerika’ya rica edelim kendisine, geçerken bıraksın kadim dostumuz Kovboy Bush’a 6 maddelik mektubu. Gerçi okuma fırsatı olmasa da emekli olunca anılarını yazarken kullanır belki..... | |||||||||||||||||||||
Bu yazı 547 kere
okunmuştur.
|
Sabih Samur'un köşe yazıları ve sosyal paylaşım sitelerindeki makaleleri
DORUKTÜRK TV
6 Mayıs 2012 Pazar
Osman Pamukoğlu ve K.Irak
Etiketler:
ABD,
Abdullah Gül,
Barzani,
Bush,
F-16,
F-35,
Kerkük,
Kuzey Irak,
Muavenet,
Osman Pamukoğlu,
Sabih Samur,
Süleymaniye Çuval Skandalı,
Yaşar Büyükanıt
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder